Balıkesir Ören Burhaniye’ye bağlı bir mahalledir. Deniz kenarında harika bir kumsalı olan bu mahalleye ilk olarak 31 yıl önce gitmiştim. O kadar güzel bir tatil geçirdim ki evlendiğimde balayına da oraya gitmek istedim.
Kumsalı o kadar büyüktü ki yer bulamamak gibi bir problem yoktu. Şimdiki gibi şezlong ve şemsiye kiralayan da yoktu.
Balıkesir’in bir Başka güzel Tatil ve Gezi Cenneti
Çadır kampları ve pansiyonların yanında kiralanan evler ve sadece 1 adet otel vardı. O zamanlar diskosu bile olan modern bir tatil beldesiydi.
TÜM GÜZELLİKLERİYLE ESKİŞEHİR GEZİLECEK YERLER VE MİLLİ PARKLAR
Eskişehir de Ne Yapılır* Nereler Gezilir? Neler Yenilir Gezi ve Tatil Önerileri
Çay bahçelerinde her gece canlı müzik dinler istek şarkılarımızı peçeteye yazardık. İlk defa su kayağına orada bindim.
Ören ve Gün Batımı
Geçen yıl yine gittiğimde gördüm ki; Ören eskisinden de güzel olmuş. Tamam, artık o kadar sakin değil belki ama oteller fazlalaşmış.
Pansiyonlar modernleşmiş. Kafeler ve restoranlar çoğalmış. Aynı mısırcının çocukları ve torunları hala mısır satıyor. Gece pazarında harika ürünler var.
Karadeniz’in Güzelliği Trabzon da Nerelere Gidilir?Trabzon da Gezilecek Yerler
Ama en önemlisi günbatımı hala değişmemiş. O kadar güzel bir gün batımı vardır ki sahilde, aklınızdan asla çıkmaz.
O dinginlik ve huzur hissini her duymak istediğimde gözümü kapatır deniz ve sahili birleştiren o kayanın üstünde otururken hayal ederim kendimi.
Ben güneşin son ışıklarıyla yıkanırken deniz sanki tüm negatiflikleri de alır hayatımdan sihirli ışıklarla. Ruhum temizlenir adeta.
Ören Lokantaları
Sahildeki balık lokantasında o gün denizden çıkan ne varsa derseniz en taze olan ürünleri yersiniz. Balık daha ölmeden tavaya girer neredeyse.
Yeşillikler derseniz bir o kadar taze ve boldur. Mezeleri de şahanedir. Aslında hemen hepsi öyledir Ören lokantaları.
Zaman içinde onlar da ayak uydurmuş gerçi piyasaya ama yine de o sıcak Ege havası ve Marmara havası var edalarında. Tıpkı denizi gibi. İki bölgenin de özelliklerini taşırlar.
Ören Denizi
Yaz kış soğuktur Ören denizi. Ama gerçekten serinletir insanı. Yanılıp da 30 dakikadan fazla kalamazsınız içinde zaten. İki denizin birleşme noktası gibidir.
Akıntılarla gelen su ve denizdeki soğuk su kaynakları sayesinde suyu neredeyse hiç ısınmaz. Akdeniz gibi banyo suyundan hallice değildir yani. Denize girdiğinizi anlarsınız.
Berraktır suyu da akvaryum misali. Balıklar gelir yanınıza siz denize girince. O kadar harika bir his ki bu. Bir de deniz gözlüğünüz varsa seyreyleyin su diyarının büyüleyici canlılarını.
Sarımsaklı
Buraya kadar gelmişken sakın Sarımsaklı’yı es geçmeyin. Harika bir pazarı var. Oradan aldığım peynirlerin tadını hiçbir yerde bulamadım daha. Hele Zeytinyağı ve top kekik almadan çıkmayın o pazardan.
Karavan,Milli Parklar,Çadır ve Kamp Alanları ile ilgili Makalemiz
Buralarda çok çeşitli otlar var. Hatta bu otları zeytinyağı içine koyup ilaç yapıyorlar. Aklınızda olsun “kantaron yağı” diye bir yağ var, güneş yanıklarına bire bir ilaç.
Ne soyuluyor ne acıyor. Sürdükten 2 dakika sonra sızlamıyor bile yanıklarınız. Saçların arasındaki yaralara, egzamaya, kaşıntıya, yanığa, yaraya nereye lazımsa oraya sürülen bir deva bu.
Akçay
Bir de Akçay tekne turlarına binin mutlaka. Gerçekten hem eğlenceli hem de gezdiriyor.
Akçay merkeze kadar giderseniz oradan Sarıkız’a da geçmek için turla değil kendi başınıza zaman ayırmalısınız. Çünkü tur tekneleri o kadar uzun süre konaklamaz.
Kazdağları ve Sarıkız Efsanesi’ni duymayan yoktur herhalde. Öylesine güzeldir Kazdağları oksijen çarpmışa dönersiniz. Oksijeni en bol olan ormanlar buradadır.
Son zamanlarda altın madeni için tıraşlayıp canına okusalar da inatla direniyor hala. Ama evet bayağı üzücü bir manzara var.
31 yıl önceki hâliyle şimdiki hali arasında bayağı hayal kırıklığı oldu benim için. Sanki o da hayatın izlerini taşıyor benim gibi.
Yalnız o çirkinlikten uzaklaşınca o kadar harika bir otel var ki ba-yıl-dım. Ağaç evlerden otel yapmışlar. Harikaydı orada gecelemek. Sahibi ise öylesine cana yakın ve kültürlü ki hayran kaldık kendisine.
Hayatımdaki en rahat uykulardan birini uyudum. Sabah kalkınca yaptığımız kahvaltıdan bahsetmeyeceğim aklınız kalır sonra. Ama şu kadarını söyleyeyim 5 çeşit zeytin vardı en azından.
Peynirler de zeytine nispet yapıyordu adeta. Neyse ben daha fazla bahsetmeyeyim aramızda hamile olan varsa vebal almak istemem.
Kazdağları’nda bir doğa yürüyüşü programına mutlaka katılın. Bu sayede ciğerleriniz bayram etsin. Oksijene doysun, belki de ömrünüzde ilk defa.
Sanki göğsünüzün yandığını hissedeceksiniz. Oksijen o kadar yüksek oranda bulunuyor ki havada neredeyse nefes alacak yer kalmadığını hissediyorsunuz.
Ciğerleriniz dolmuş oluyor çünkü oksijenle. Astım hastaları burada rahatlar ve ilk gençlik yıllarına dönerler. Gençler yaşıtları gibi kaşarlar. Astım burada yok olur adeta.
Yine çok konuştum Sarıkız efsanesine yer kalmadı bu defa da. Bunu da bir dahaki yazımıza bırakıp Balıkesir Ören konulu yazımıza nokta koyuyoruz. Buralar o kadar güzel ki zaten bir yazıya sığması mümkün değil.
Makale Yazarı: Nazarca Editörü Emekli Öğretmen
